tag:blogger.com,1999:blog-62201139692098014552024-03-05T03:02:02.065-08:00uçan payandauçan payandahttp://www.blogger.com/profile/18400836290883049087noreply@blogger.comBlogger12125tag:blogger.com,1999:blog-6220113969209801455.post-59089498414736988612015-07-23T01:31:00.000-07:002015-07-23T01:31:16.372-07:00SANA BİR SIR VERECEĞİM<span style="font-family: inherit;">Aşk yok!</span><br />
<span style="font-family: inherit;">Kimse kabul etmese de öyle. Katı ve sert belki ama gerçek: AŞK YOK!</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">Bazı filmler var sadece. Hani hiç ummadığın anda ağlamaya başladığın. O iki sevgilinin birbirine sarılması sahnesi ne de güzel. Sanki hiç ayrılmayacaklar gibi. Spoiler vermek gibi olmasın ama sonunda hep ayrıldılar. Bazen senarist öyle istediği için ayrıldılar. Bazen gökten üç elma düştü kafalarına... Ama her seferinde ayrıldılar. Set bitti, el sıkıştılar ve ayrıldılar...</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">Sen her seferinde gözündeki yaşla kalakaldın. O da yetmedi anılarını kazımaya başladın. Belki küçük anılar biriktirmiştin belki de küçük eşyalar, hiçbirini atmaya kıyamadığın. Ama aşk yok. Filmlerde var aşıklar. Kestik sesiyle ayrılırlar...</span>uçan payandahttp://www.blogger.com/profile/18400836290883049087noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6220113969209801455.post-11523399233009458442015-07-22T00:41:00.002-07:002015-07-22T00:41:39.001-07:00Osman'ın Aşkı<span style="font-family: inherit;">Küçükken sürekli duyduğumuz cümleler vardı hatırlar mısınız? "hayatın ne getireceği belli olmaz" "zaman her şeyi değiştirir" "zamanla geçer" </span><br />
<span style="font-family: inherit;">Zamanın her şeyi değiştirdiğini yaşadığım yaşlardayım. Böyle yatağa yatınca düşünüp farkına vardığım şeyler. Sosyal medya hesaplarında gördüğüm hayatlar, zaman tünelinde akıp giden yüzükler, teklifler, düğün fotoğrafları daha neler neler... Ya ilkokuldaki sıra arkadaşım evlendi geçenlerde. Nasıl ya oldu mu yani o kadar zamanı geldi mi böyle şeylerin. Bir iki de değil ki arkadaş beşer onar geliyorlar. Velhasıl asıl muhabbetim bu değil bugün. bu evlilik furyasına önceden kapılmış biri. İsmi Osman olsun mesela...</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">Bir gün lisede pencereden bahçeyi izlerken birini gördüm. Ama yani biri demek de hakaret sayılır. Adeta bir afet-i devran*, adeta bir ateş-i suzan*. Çocuk güneş gibi doğdu hayatıma nasıl hastayım belli değil. mezun olana kadar Osman Osman diye sayıkladım durdum. O zamanlar Yonja diye bir site vardı malum, bilen bilir. Çocuğu eklemeye elim gitmiyor öyle aşığım. Konuşmak desen hak getire hatta okulda karşılaşınca yolumu değiştiriyorum, öyle aşığım. Gün geldi Osman mezun olduuuuu, ben de son sınıfa geçtim artık. Çocukla bir kez bile göz göze gelemeden uçtu gitti. Tabi zaman geçti Facebook falan kuruldu bilmem ne. Hani artık göremicem ya zaten ekle dedim ya, ekle gitsin. Derken ardından bir bildirim: SENİ ARKADAŞI OLARAK KABUL ETTİ. Her gün fotoğraflarına bakıyorum Osmanımın nasıl da tatlı. Ara sıra beğeniyorum falan ama görmesi ne mümkün adamın dört bin küsür arkadaşı var zaten. Olsun yine de benim Osmanım...</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">Bir gün yine böyle fotoğraflarına bakmak için sayfasını açmışken bir de ne göreyim. OSMAN EVLENMİŞ. Bir kilisede. Türkiye'de bile değil. Yıkıldığım andır kendisi. tabi benim Osman sevdam o an bitti. Yani o an olmasa bile kısa bir süre sonra...</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">Benim Osman hızlı adam. 3-4 yıl sonra da boşanma fotoğrafları geldi. Ama ne bunalımlar. Oh kurtuldumlar mı bekarlık sultanlıklar mı nerde akşam orda sabahlar mı... Efendim ana sayfam yine hep Osman. 1-2 yılda o bunalımları da attı Osman. Bu sefer de karı kız kovalamaya başladı. Sürekli Osman'ın beğendiği kızlar anasayfamda. Ah diyorum Osman sen böyle olacak adam mıydın? Ben sana el bebek gül bebek bakardım be sevdiceğim.</span><br />
<span style="font-family: inherit;"><br /></span>
<span style="font-family: inherit;">Sosyal medya hesapları iyi de arttı. İnstagram, Twitter, Swarm hepsinden takipleşiyoruz. Tabi hala bir tanışıklığımız yok. O kendi dünyasında ben kendi.</span><br />
<span style="font-family: inherit;">Bu arada Osman hala popüler. Arkadaş sayısı oldu sana onbin onbeşbin. Bir gün yazmış: LİSTEMDEKİ GEREKSİZ OLAN HERKESİ SİLİYORUM. Osmanın listesi düştü üçyüzlere. tabi ben hala listedeyim. Tanrıııım demek ki gereksiz değilim. Birkaç ay önce Osman instagramda fotoğraflarımı beğenmeye başladı. Ardından retweetler. Aa şimdi bir de Kiwi var sabaha kadar soru soruyor. Snapleşmeler falan. Dün Osman hızını alamayıp messangerdan da yazdı. Galiba Osman bana yürüyor. yürümeyi bıraktı koşuyor hatta. Ah be Osman neredeydin bir 8 sene önce. Şimdi ben seni ne yapayım. Bilirsin ZAMAN HER ŞEYİ DEĞİŞTİRİR.</span><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<span style="font-size: x-small;">*Bunlar kadınlar için kullanılan sıfatlarsa affola. Çok yoğun hisettirdiği için yazdım anlamını biraz bilmeden. </span>uçan payandahttp://www.blogger.com/profile/18400836290883049087noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6220113969209801455.post-13028266983800867832015-07-21T01:52:00.000-07:002015-07-21T01:52:20.107-07:00yıl 2011 dostum. aşk acısıyla falan, belki kimseyle konuşamamaktan açmışım bu blog sayfasını. Tesadüfen karşılaşmak bir garip geldi. İnternet bizim çöplüğümüz. Maalesef ki geri dönüşümü de yok. Yok olup gitmiyor yani biz varlığını unutsak da bazı şeyler. E o zaman unutmayalım dostum ne dersin?<br />
<br />
Büyüyoruz değil mi her gün. yaşlanmayı kabul etmiyorum. Hala büyüyorum. üzüntülerimle, mutluluklarımla... ne zaman ki hatalarımdan ders çıkarırım, belki o zaman bir parça yaşlanmaya başlayabilirim. Şimdilik sadece hata yapıyorum. aynadaki görüntüm yok olana kadar, yapıyorum.uçan payandahttp://www.blogger.com/profile/18400836290883049087noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6220113969209801455.post-70361801930789452402012-09-15T18:46:00.000-07:002012-09-15T18:46:09.429-07:00YABANCIGece yaşamayı seviyorum. Gün ışığından uzak ve gerçek olmayan bir hayat.... Geceleri hepimiz daha güzel değil miyiz zaten? Kim olduğumuz değil önemli olan, kimmiş gibi davrandığımız. Belki yüzünü bir daha asla görmeyeceğimiz hatta belki de adını bile hatırlamadığımız insanlarla mutlu oluruz,olurum. İnsanların hakkımda ne düşündüğünü umursamıyorum. ben mutluysam bir adım sonrasını düşünmem şart mı yani?<div>
<br /></div>
<div>
Sözlenen veya nişanlanan arkadaşlarım var. Oysa ciddi, sadakat duyabileceğim bir ilişki fikri bile bana o kadar uzak ki... Sanki kalbim yokmuş gibi hissediyorum bazen. Bazen sadece bu yüzden kaçtığım insanlar var sırf kendime güvenmediğimden.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Benimle gel bebeğim, benimle dans et!</div>
<div>
Bana güzel olduğumu hissettir bana güzel olduğumu söyle. Gerçek olması gerekmez çünkü zaten benim de kulağına fısıldadığım hiçbir kelime gerçek olmayacak.</div>
<div>
Birbirimizi mutlu edebiliriz sadece bir gece. Güneş doğduğunda ben olamayacağım, sen olmayacaksın ve bizi hiç kimse hatırlamayacak.</div>
<div>
<br /></div>
<div>
Korkma, kimse sana bu geceyi hatırlatmayacak.</div>
uçan payandahttp://www.blogger.com/profile/18400836290883049087noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6220113969209801455.post-33233636264449905652012-02-16T10:14:00.000-08:002012-02-16T10:14:37.096-08:00iyi-kötüBazı zamanlar hayat istediğimiz yollarda ilerlemiyor. Kontrol bir başkasına geçiyor ve biz kendi oyunumuzda yalnızca bir dekor olarak yer oluyoruz.<br />
Mesela ben geçenlerde hayatımın en mutlu gecelerinden birini yaşadım ve bir de onu izleyen korkunç günü...<br />
Özlediğim, ihtiyacını duyduğum şeye sahip olduğumu sanmıştım. O kadar emindim ki sorgulama gereği bile duymadım. Aklımda tek bir kelime vardı: HUZUR! Kalbim isminin iki hecesiyle çarpmaya başlamıştı yeniden ve göz yaşlarım bile aşka gelmişti. Yalanmış.<br />
Beynimi parçalayan bu hikayenin sonunda iyi olmak mı gerekir yoksa kötü mü?<br />
İçimdeki alev seni de yakmaya yeter beni de. Ama engel olan bir şeyler de var aynı zamanda. Seni düşündüğümde ağlıyorum. Sana gelebilecek bir zarar aklıma geldiğinde ise artıyor gözyaşlarım. Sanırım uygun olacak olanı susmak. Sanki hiç görmemişim, bilmemişim gibi. Dokunmamışım gibi.uçan payandahttp://www.blogger.com/profile/18400836290883049087noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6220113969209801455.post-30870318146490505102012-02-11T00:04:00.000-08:002012-02-11T00:04:13.047-08:0010-02-2012Bazen konuşurken ne söylediğimizi düşünmeyiz. Bazı sözler vardır, yeri gelir ve düşünmeden söylenilir. Bir gün anlam yüklersek bu sözlere, canımızı yakabilir.<br />
<br />
<br />
...hapşırık....<br />
-Çok yaşa.<br />
-Hep beraber.<br />
<br />
hep beraber..hep beraber...HEP BERABER!<br />
Bunu istemiştik zamanın birinde ikimiz de... Şimdi gözlerim senden kaçmak isteyen bir mahkum, sesim sesine çarpmaktan korkan bir ürkek bir yabancı. Çok yaşamak isterdim, hep seninle beraber. Şimdi sana dokunduğum son anı hatırlamıyorum bile. Daha kötüsü, bir daha demeye korkuyorum. Bir daha sana yakın olabilir miyim hayalini kuramıyorum...<br />
<br />
Mutlu yaşa.<br />
Ben yanımda her hapşırığında bunu söylemeye devam edeceğim. Ama lütfen sen hissetmeden bana HEP BERABER deme .uçan payandahttp://www.blogger.com/profile/18400836290883049087noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6220113969209801455.post-4296251334798297902012-01-28T11:07:00.000-08:002012-02-11T00:05:46.461-08:00Derin bir sessizlik oldu bugün aramızda. Hava soğuk aramızda bir rüzgar. Sanki ben seni dinledim saatlerce ve sen anlattın...<br />
Konuşmak istediklerim vardı benim de ama söyleyemedim yine. Bir sigaralık vaktim, söyleyecek çok şeyim vardı.<br />
Sen sustun sevgili, ben sessizliğini dinledim. Ben aslında çok konuştum ama sana hiçbirini dinletemedim.<br />
<br />
<i>Sanırım ben bugün yine seni fazlaca özledim.</i><br />
<i><br />
</i><br />
Bu şarkıyı senin için dinliyorum. Her bir sözü sanki sana yazmışım gibi. Benim değil şarkı ama Ben'im sanki <br />
<br />
<a href="http://www.youtube.com/watch?v=XGmePjo0g5g">http://www.youtube.com/watch?v=XGmePjo0g5g</a><br />
<br />
<i style="background-color: black;"><span style="color: #990000;"><span style="font-family: verdana; font-size: 12px;">Zamanın eli değdi bize </span><br style="font-family: verdana; font-size: 12px;" /><span style="font-family: verdana; font-size: 12px;">Çoktan değişti her sey </span><br style="font-family: verdana; font-size: 12px;" /><span style="font-family: verdana; font-size: 12px;">Aynı değiliz ikimiz de </span><br style="font-family: verdana; font-size: 12px;" /><span style="font-family: verdana; font-size: 12px;">Zaaflarına bir gece </span><br style="font-family: verdana; font-size: 12px;" /><span style="font-family: verdana; font-size: 12px;">Hatalarına bir nilufer </span><br style="font-family: verdana; font-size: 12px;" /><span style="font-family: verdana; font-size: 12px;">Sevgisizliğine bir kalp verdim </span><br style="font-family: verdana; font-size: 12px;" /><br style="font-family: verdana; font-size: 12px;" /><span style="font-family: verdana; font-size: 12px;">Artık geri ver, geri veremezsin aldıklarını </span><br style="font-family: verdana; font-size: 12px;" /><span style="font-family: verdana; font-size: 12px;">Artık geri ver, geri verilmez hiçbir yanılgı </span><br style="font-family: verdana; font-size: 12px;" /><span style="font-family: verdana; font-size: 12px;">Yokluğuma emanet et sen de benden kalanları </span> </span></i><br />
<i style="background-color: black;"><span style="color: #990000;"><span style="font-family: verdana; font-size: 12px;">Her şeyi al bana beni geri ver </span><br style="font-family: verdana; font-size: 12px;" /><span style="font-family: verdana; font-size: 12px;">Bir şansım olsun </span><br style="font-family: verdana; font-size: 12px;" /><span style="font-family: verdana; font-size: 12px;">Başka yer başka zaman </span><br style="font-family: verdana; font-size: 12px;" /><span style="font-family: verdana; font-size: 12px;">Sensiz ömrüm olsun </span><br style="font-family: verdana; font-size: 12px;" /><span style="font-family: verdana; font-size: 12px;">Her şeyi al bir şansım olsun </span><br style="font-family: verdana; font-size: 12px;" /><span style="font-family: verdana; font-size: 12px;">Başka yer baska zaman </span><br style="font-family: verdana; font-size: 12px;" /><span style="font-family: verdana; font-size: 12px;">Sensiz ömrüm olsun </span><br style="font-family: verdana; font-size: 12px;" /><br style="font-family: verdana; font-size: 12px;" /><span style="font-family: verdana; font-size: 12px;">Her şeyi al.. </span><br style="font-family: verdana; font-size: 12px;" /><span style="font-family: verdana; font-size: 12px;">Sensiz ömrüm olsun.. </span></span></i> <br />
<br />
<br />
<a href="http://www.blogger.com/"></a><span id="goog_1756410021"></span><span id="goog_1756410022"></span>uçan payandahttp://www.blogger.com/profile/18400836290883049087noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6220113969209801455.post-86060454125412524732012-01-27T03:20:00.000-08:002012-01-27T03:20:12.558-08:0027012012günaydın dünya. ah ne garip bugün de farklı bir şey yok. yine her zamanki gibi bel ağrısıyla uyandım, küfür ederek tuvalete gittim, kahvemi içip boş boş ekrana bakıyorum.yani bakıyordum ki komediye geldim. bana dönmek isteyen eski bir sevgilim -ki ne kadar sevgili olduğu tartışılır- büyük bir ısrarla benimle buluşmak istiyor.<br />
<br />
içimde ölümcül bir sıkıntı olmasaydı seninle buluşmak son işim olabilirdi şekerim ancak bugün gerçekten boşum ve gerçekten evden çıkmaya ihtiyacım var.<br />
<br />
böyle zamanlarda yine geçmişe dönüyorum. hayatıma girip çıkan erkeklerin kaçının aslında çıkmış olduğu meçhul... aşık olduğu adamı unutamayan tek kadın ben miyim acaba merak ediyorum? kimse bunu itiraf etmediğinden mi geçmişe bir sünger çekilmiş gibi davranılır yoksa gerçekten çağın enayisi ben miyim?<br />
<br />
BU BİR İTİRAFTIR.<br />
<br />
hayatımdan çıkardığım ancak aklımdaki ve kalbimdeki yerlerini asla başkalarının almasına izin veremediğim iki erkek var. baktığımda ikisinde de birbirlerini, buluştukları tüm ortak noktalarda da kendimi görüyorum.<br />
sana sesleniyorum Y.C.K ! beni hayata hazırladığın, güçlü bir kadın olmamı sağladığın için sana büyük bir teşekkür borçluyum:<br />
beni ısıtan kocaman ellerin için,<br />
hastalıklı kalbimi iyileştirdiğin için, <br />
sökük kalmış çocukluğumu tamir etmeye çalıştığın için,<br />
hiçbir zaman anlamasan da dikkatle beni dinlediğin için,<br />
tofucan için, tosuncuğumuz için,<br />
cennetten çıkan sesinle beni uyuttuğun için,<br />
sevginin en saf halini ve cehennemden çıkan en alevli nefreti tattırdığın için,<br />
mutluluğun sonunda her zaman göz yaşı olacağını öğrettiğin için,<br />
birine güvenle sarılsam bile elimden hançerimi hiç düşürmem gerektiğini aklıma kazıdığın için,<br />
aşkın beş para etmez bir hormon salgısı olduğunu gösterdiğin için,<br />
sarhoşken ne kadar tehlikeli olduğumu fark ettirdiğin için, ha bir de sarhoşken beni hep evime bıraktığın için,<br />
benim katlanılabilir bir insan olduğuma inandırdığın ve her defasında affettiğin için,<br />
hayatla oyun oynamam gerektiğini, gereksiz risk alırsam kaybedeceğimi gösterdiğin için...<br />
<br />
ama en çok beni aldattığın için! şansımı fazla zorlarsam başıma neler gelebileceğini güzel öğrendim.<br />
<br />
ve tabi bir de C.Y. ! sana da oldukça büyük bir teşekkür borçluyum. korku ve nefret denizinde kendimi boğmak üzereyken çıktın karşıma. bir daha asla dediğim her şeyi gözümü dahi kırpmadan yaptım. tamam belki her şeyi değil. ama seni sevdim. basit geliyor şimdilerde kulağa ama o günlerde sevmek, benim için alevli anka kuşunu bulmaktan daha zordu. yine de sevgimi ve sadakatimi sundum sana.<br />
gökyüzünde uçtuğum da oldu mutluluktan,<br />
heyecandan bayılacağımı hissettiğim de,<br />
bazen gözlerinin içinde kayboldum ve hiç bulunmak istemedim,<br />
göğsünde saatlerce ağlamak istedim bazen çünkü yeniden güvenebileceğimi biliyordum.<br />
<br />
teşekkür ederim sana C.Y.! sildiğim bütün masalsı güzellikleri yeniden inanılabilir kıldın benim için... ve tekrardan, masal olduklarını öğrettin.<br />
<br />
<br />
yine nereden nereye geldim. neyse, duşa girip gitmem gereken bir randevum var şuan.<br />
kızıl,öfkeli ve tehlikeli.uçan payandahttp://www.blogger.com/profile/18400836290883049087noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6220113969209801455.post-85521915901663773752012-01-01T12:17:00.000-08:002012-01-01T12:17:27.453-08:00ben Özgür'üm<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px; text-align: left;">Gülüyorum, eğleniyorum, iyiyim ama hala yeni yıllar içimi sızlatıyor. Belki senin gibi Özgür bir ruh olamadığımdan ama sanırım daha çok korktuğumdan. Son konuşmamızı hatırlıyorum yine herzamanki gibi tatlı atışmamız... Yüzünü hatırlamakta zorlanıyorum bazen ama o Ankara'nın soğuğunda, lobideki son sıcak gülüşünü unutamıyorum. Bugün hepimizin inandığı tek birşey var: seni tanımak, seninle sadece 5 dakika zaman geçirmek bile harikaydı. Hani bide keşke burda olsaydın demek geliyor içimden de benim seni hissettiğim gibi senin de beni hissettiğine eminim. Melekler kadar özgürsün Özgür'üm...</span> <br />
<div style="text-align: left;"><span style="color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="font-size: 11px; line-height: 16px;"><br />
</span></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEie6IbnZXuQRG5pTACHk8d3gv0sr8D00IjNl0XJ2S48AhW0IHC86AWpWOpOJdwydkZJGUpwoiAeBzNVow5RujlWTyGAMCORCF8YeaPiotqPunnKNFYwFs8SWzSXrE_W5T4yfXjEEJsYZV8/s1600/n754745673_643580_6863.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEie6IbnZXuQRG5pTACHk8d3gv0sr8D00IjNl0XJ2S48AhW0IHC86AWpWOpOJdwydkZJGUpwoiAeBzNVow5RujlWTyGAMCORCF8YeaPiotqPunnKNFYwFs8SWzSXrE_W5T4yfXjEEJsYZV8/s320/n754745673_643580_6863.jpg" width="320" /></a></div>uçan payandahttp://www.blogger.com/profile/18400836290883049087noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6220113969209801455.post-23372263541917761392011-12-27T16:02:00.000-08:002012-02-11T00:07:05.074-08:00çok isteyerek başladım bölümüme. mimar olmak yalnızca havalı olmak demek değildi benim için. yaratma güdüsüyle ilerleyen bir meslek sahibi olmak hep cezbetti beni. ancak gel gelelim şuan mimarlığın ilk adımlarından biri olan temel tasarım dersinin bir ödevini yapmaktayım. nefretle! bitirmek çok zor olmasa gerek fakat ben işi yokuşa sürmekte ısrarlıyım, çünkü sevmiyorum.<br />
şimdiye kadar tasarımın kurallarının ve sınırlarının olmadığı algısıyla baktım herşeye. bugün yaptıklarıma isim vermemi isteyen ve hatta belli isimler doğrultusunda üretmemi bekleyen düşünce katilleri - ki kendilerine okulumuzda "eğitmen" adı veriliyor- ruh sağlığımı bozuyor. böyle yüksek bir hevese sahipken ne ara dibe vurdum bilmiyorum. acaba onlar bilseler pişman olurlar mıydı davranışlarından.<br />
<br />
evet saçmalıyorum. aslında bunları yazmamın tek sebebi şu aptal ödeve devam etmemek. saat 01.59.<br />
sabah 7.00 akadar bitirmek zorundayım.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj90LF8owJ9egs_C0P7z1lPVl-02a6KGouRXpZnEpimJhyPxp-OndIbkHU7Gv-SKHafRPEt7goGJcQO1cC_XvJyWg1ihMiFz3Gr4pAOwgh6ohgyE0piMtuOhobJDbxf587LfWPNg1pHPeI/s1600/deli-macerasi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj90LF8owJ9egs_C0P7z1lPVl-02a6KGouRXpZnEpimJhyPxp-OndIbkHU7Gv-SKHafRPEt7goGJcQO1cC_XvJyWg1ihMiFz3Gr4pAOwgh6ohgyE0piMtuOhobJDbxf587LfWPNg1pHPeI/s1600/deli-macerasi.jpg" /></a></div> <br />
<br />
<br />
hadi bana geçmiş olsun!uçan payandahttp://www.blogger.com/profile/18400836290883049087noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6220113969209801455.post-68578226430607870942011-12-25T13:38:00.000-08:002011-12-25T13:38:27.985-08:00lakayıtçaSanırım ben aşk kadını olarak doğmuşum. Küçük bir kızken bile hep nefesimi kesen bir aşk hayal ederdim. Oyunlarımda,resimlerimde,yaptığım o küçük kilden heykelciklerde bile aşk vardı sanki... <div>Büyüdüm, aşık oldum, öyle sandım. Büyüdüğümü sanmamdı ilk hatam. Ellerimde kocaman dünyayı tutabilirim sanmıştım fakat olmadı. Aşk sanısıyla doldurduğum dünya parçalandı avuçlarımda. Defalarca ve defalarca...</div><div>Bir yandan yaralarımı sarmaya çalıştım aşkla ve her seferinde daha derinden kanadım,telafisi olmadı. Bıkmadım ki hiçbir zaman. Öyle de olsa böyle de olsa vazgeçmedim. Bu güne kadar... Ya da belki biraz daha öncesine dayanan bir kaybedişe kadar....</div><div>Bugün anladım kalbini birine vermek ne demekmiş. Geri almayı unuttuğumu bugün fark ettim. </div><div>Şimdi kime yazık ya da haksızlık? Senden habersiz, benden habersiz,bizi bilmeyen bir insan kapımı gelip çaldığında nerede ağırlayabilirim artık onu? Beni fırtınada kalmış kuru bir dal gibi bırakırken acımadın,olsun. Ama köprülerimi neden yıktın kahramanım, yollarının bana açıldığı?</div><div>Bugün ellerim buz gibi ve dudaklarım hissiz. Kalbim sende,aklım kayıplara karışmış. Peki ya yeni gelenin suçu ne?</div><div>Neyse fazla acıtasyon yaptım sanırım şimdi silkelenip kendime gelme vaktim değil mi? Ben bir aşk kadınıyım. Kalbim sende ise ne olmuş ben yeniden yaratırım. Yaratırım da bugün bir başkasını içeri nasıl alırım bilmiyorum. Bugün kandırdım,yarın da kandırmak kolay ve daha sonraki günler... Ama samimiyete ihtiyaç duyulmakta.</div>uçan payandahttp://www.blogger.com/profile/18400836290883049087noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6220113969209801455.post-77893123270354038102011-12-10T16:12:00.000-08:002011-12-10T16:12:41.952-08:00bu kez başlıksız<span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><b><i>başlık koymadan yazmak istiyorum. bağlamadan istediklerimi... evet kendi kendime konuşmaktan sıkılmıştım. şimdi beni dinlemek isteyebilcek hasta ruhlu birileri var mıdır? saat 2.00 yi geçiyor. ben oturmuş odamda hala boş boş düşünüyorum. bomboş...</i></b></span><br />
<span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><b><i>bu da böylece ilk yazım olsun. güzel birşeyler yazdığımda olmuştur tarihimde. ama yine de bunu yüz karası seçmem.</i></b></span>uçan payandahttp://www.blogger.com/profile/18400836290883049087noreply@blogger.com0